Yeni çalışma kapsamında en küçük ‘yıldız depremi’ keşfedildi

Epsilon Indi olarak adlandırılan yıldız, Güneş’te de olan “yıldız depremleri” adı verilen benzer salınımlara sahip en küçük ve en soğuk cüce yıldız olarak kayıtlara geçti. Bu salınımlar, tıpkı depremlerin bize Dünya’nın içi hakkında bilgi vermesi gibi, yıldızların iç kısımlarına dolaylı bir bakış sunuyor. Bu gözlemler ve bulgular yıldızın yapısı hakkında önemli bir bilgi kaynağı olarak görülüyor.

Dünya’dan 12 ışık yılı uzaklıkta bulunan Epsilon Indi, Very Large Telescope (VLT) tarafından gözlemlendi ve bu sayede şimdiye kadarki en küçük yıldız depremi kanıtına ulaşıldı. Veriler, VLT’ye monte edilen ESPRESSO spektrografı kullanılarak daha önce görülmemiş bir hassasiyetle kaydedildi. Sarsıntılar, yıldızlardaki salınımları ölçen ve asterosismoloji olarak adlandırılan bir teknik kullanılarak tespit edildi.

Yıldız depremleri keşfinde yüksek hassasiyete ulaşıldı

Yıldız depremleri ya da yıldız salınımları, bir yıldızın sıcaklığı, yoğunluğu, bileşimi ve dönme özellikleri hakkında bilgiler sağlayabilir. Porto Üniversitesi Astrofizik ve Uzay Bilimleri Enstitüsü’nden başyazar Tiago Campante, ulaşılan aşırı hassasiyet seviyesini olağanüstü bir teknolojik başarı olarak nitelendirirken “Daha da önemlisi, bu tespit, yüzey sıcaklıkları 4200 santigrat derece kadar düşük, yani Güneş’in yüzeyinden yaklaşık 1000 derece daha soğuk olan soğuk cücelere kadar hassas asterosismolojinin mümkün olduğunu kesin olarak gösteriyor ve gözlemsel astrofizikte yeni bir alan açıyor” ifadelerini kullandı.

Epsilon Indi gibi turuncu cüce yıldızların önemi büyük. Zira bu tür yıldızlar hem bol miktarda bulunuyor hem de daha az yıkıcı radyasyon yayıyorlar. Aynı zamanda bu yıldızların etrafında dönen gezegenleri tespit etmek de nispeten daha kolay. Mevcut en başarılı gezegen bulma tekniği olan geçiş yönteminde daha kesin sonuçlar üretebilmek için yıldızın yapısı ve boyutu hakkında da daha kesin bilgilere ulaşılması gerekiyor. Dolayısıyla yıldız depremleri bunlara açılan bir kapı sağlıyor.

Bu bağlamda Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) 2026’da fırlatılması planlanan PLATO görevi, turuncu cücelerdeki depremleri tespit etmeye odaklanarak daha fazla bilgiyi ortaya çıkarak. PLATO ayrıca bu yıldızların etrafında dolaşan gezegenleri de araştıracak.